Başlarken

  • Deneme
  • Nisan 22, 2025
  • 0 Comments

BAŞLARKEN

I

Kayıp çağlar, hâfızanın kırık aynasında

bir nehrin usul usul aktığı yerde yankılanırdı

zihin ucundan dökülen buğulu sözcükler bulunurdu orda

zaman çarkında un gibi öğütülen saniyeler

akrebin, bitimsiz kovaladığı yelkovan

ve coşku veren benzersiz ifadeler de

II

Sahifeler arasında gizlenmiş gamzelerdi işaretler

ya da rûhun haritasındaki birer mezar taşı…

her biri, okununca bir yazanın enkazıyla dirilirdi

taşmış kuyudan fışkıran ebedî bir sükût!

ve tik-tak’ların gölgesinde erirdi harfler

zaman değil, okuduğun seni tüketirdi

III

Şimdi her şey,

klavye tuşunun yorgun iziyle,

yüreğe işlemiş iki dilin çarpıştığı uçurumda belirir

birbirini yiyen demir halkalar gibi…

oysa kelimeler hep dirilecekti,

fakat o eski ciltleri yazanlar çoktan öldü,

ya da hiç var olmadılar!

IV

Hâlbuki her şey,

yine, yeniden,

bir berceste gibi tekerrür edecek…

ta ki ifadenin incelmiş tülü,

varlığın kırılgan sınırında

can kırığı gibi batınca kalbe!

 

Yolun başı, niyet ve yazma motivasyonu


Soru:
Siz bir şeylere başlarken içinizde hangi ses daha baskın olur: “Yeterince iyi miyim?” yoksa “Yol beni tamamlar mı?”

 

Mustafa AYYÜREK

  • İlişkili Olduğu Yazılar

    • Deneme
    • Ağustos 3, 2025
    • 31 views
    Rahmetli Gülüyordu

    Rahmetli Gülüyordu Bir sabah derin uykundan gerinerek uyanırsın. Yatağından yavaşça kalkar mahmur gözlerle pencereden içeri sızan güneşe selam verip elini yüzünü yıkarsın. Sonra her zaman yaptığın gibi gidip çay suyunu…

    • Deneme
    • Ağustos 2, 2025
    • 55 views
    Küle Dönmüş Bir Nesil

    Küle Dönmüş Bir Nesil (Gazze’ye – Umudu Kalmamış Her Yere)   Gecenin tenha bir saati, yüreğimin adı konulmamış endişe dolu odasında kandil, ölmeyi bekleyen bir kuş gibi titredi. Kan demiyorum…

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir