Amel Defteri Dürüldüğü Zaman 

Amel Defteri Dürüldüğü Zaman 

Öteye doğru durmaksızın akıp giden zamana

And olsun

Rabbini inkar ettiğin zaman…

Allah, tek ve bir olarak anıldığında kalbin daraldığı zaman

Alay konusu yaptıkların seni çepeçevre sardığı zaman

Allah’ın ayetlerini yalanlandığın zaman

Adaletle arana dünyayı koyduğun zaman

İnsanları hiç uğruna aldattığın zaman

Kibirle toprağa basıp büyüklendiğin zaman

Yanlış olduğunu bildiğin halde yaptığın zaman

Bilerek bir kuşu, karıncayı 

Av olarak gördüğün ceylanı, bıldırcını

Zarar vermediği halde yıktığın duvarı 

Bir dalı parçalayıp kopardığın elmayı 

Yemeden döktüğün balı 

Kırdığın ağacı, 

Daha fazla olsun diye oyduğun toprağı 

Kat üstüne kat kat kattığın parayı

Laf attığın masum kadını

İncinmiş kalbini kırdığın yaşlıyı

Selamını geri çevirdiğin adamı

İnanmadan kaleme aldığın yazıyı

İftira attığın insanı

Neşeyi, sevinci, coşkuyu

Çocuksu sözde yok ettiğin heyecanı

Zorla gasp ettiğin malı

Çaldığın eşyayı

Söz verip saatlerce beklettiğin tanığı

Güçlüsün diye başkasından aldığın hakkı 

Tüm bunları yaptığın zaman

And olsun

And olsun

Güneşi örten geceye,

Işığı delip geçen gölgeye,

Hakikati saklayan ihanete,

Makam için suçsuzu öldüren katile,

İnsanı dehşet içerisinde bırakan karanlığa,

Kız çocuğunu diri diri gömen babaya,

Mirası yetimden saklayan akrabaya,

Komşusunu aç bırakan zengine,

Depreme, yangına, tufana

Şimşeğe, gök gürültüsüne, çatal dilli fısıltıya,

İblise, cine, insan şaytanına

uyanlar var ya

“Güneş dürüldüğü zaman… 

yıldızlar döküldüğü zaman… 

dağlar yürütüldüğü zaman… 

hamile develer başıboş bırakıldığı zaman… 

denizler kaynatıldığı zaman… 

canlar eşleştirildiği zaman… 

diri diri toprağa gömülen kız çocuğuna hangi suçla öldürüldüğü sorulduğunda… 

amel defterleri açıldığında… 

gök sıyrılıp alındığında… 

cehennem alevlendirildiğinde… 

cennet yaklaştırıldığında… 

herkes ne getirdiğini bilmiş olacaktır”


Sur’a üfürüldüğü zaman

Gücün yok olup gittiği zaman

Ölümün her şeyi bitirmesini istediğin zaman

Üzüme, zeytine, 

güneşe, aya, yıldıza 

and olsun gaflet aklımıza gelecek

ve

Gözler göğe dikili vaziyette bomboş bakarken

Görüş ayrılığına vardığımızla

aramızda 

Hükmü verecek olan Allah’a yemin olsun ki

İnkar eden perçeminden yakalanıp 

ateşe sürülecek

ateşe sürülecek

ateşe sürülecek

 

Vicdan, zaman ve geç kalmışlık üzerine


Soru:
Sizce hayatımızda yazılan en kalıcı satırlar hangileri: Konuşamadıklarımız mı, yoksa sustuklarımız mı?

 

Mustafa AYYÜREK

  • İlişkili Olduğu Yazılar

    • Deneme
    • Ağustos 3, 2025
    • 31 views
    Rahmetli Gülüyordu

    Rahmetli Gülüyordu Bir sabah derin uykundan gerinerek uyanırsın. Yatağından yavaşça kalkar mahmur gözlerle pencereden içeri sızan güneşe selam verip elini yüzünü yıkarsın. Sonra her zaman yaptığın gibi gidip çay suyunu…

    • Deneme
    • Ağustos 2, 2025
    • 55 views
    Küle Dönmüş Bir Nesil

    Küle Dönmüş Bir Nesil (Gazze’ye – Umudu Kalmamış Her Yere)   Gecenin tenha bir saati, yüreğimin adı konulmamış endişe dolu odasında kandil, ölmeyi bekleyen bir kuş gibi titredi. Kan demiyorum…

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir