İkinci Şans

İkinci Şans

Bir gün Ahmet adında bir lise öğrencisi, bahar ayının zihni kucaklayan berraklığı içerisinde okuldan eve doğru yürüyordu. O an onun aklındaki tek şey dün oynadığı oyunu tekrar oynamaktı. Oyuna dalıp gitmek ve oyunun vermiş olduğu deneyimi bir kez daha tüm derinliğiyle hissetmek, yeniden yaşamak istiyordu. Yol boyu Ahmet’i harekete geçiren, adımlarını hızlı hızlı atmasını sağlayan şey oyun oynamak fikriydi. Ödevlerini yapması gerektiğini de biliyordu, ancak bu detayı hatırlamamaya çalışıyordu…

Eve vardığı zaman ilk yaptığı şey bilgisayarın başına geçmek oldu. Zevkle saatlerce oyun oynadı. Ailesi, sorumluluğunun bilincinde bir çocuk olduğu düşüncesiyle akşam yemeğine dek Ahmet’i hiç ama hiç rahatsız etmedi. Oysa Ahmet, odasında sanal dünyanın içerisine hapsolmuş, farkında olmadan olumsuz bir dünyanın kapısını açıyordu. Ailesinin onun hakkındaki iyi düşüncelerin aksine, o, tüm çocukluk duygusuyla içine girdiği bu durumun nimetlerinden faydalanıyordu. 

Ertesi sabah uykusuz şekilde uyanıp okul yoluna koyuldu. Mahcubiyetle ödevini yapmayı unuttuğunu hatırladı. Panikledi, ama buna rağmen derse geç kalmamak için hızla ilerledi. Okula yetiştiğinde başı öne eğik vaziyette sırasına oturdu. Bu mahçup hale hayatı içerisinde bir bilemedin iki kez daha karşılaşmıştı. Fakat yine de şimdiki sorun diğer ikisinden de çok daha farklı bir kriz halindeydi… Kendini suçlu hissetti ve öğretmeninden özür dilemek için ayağa kalktı…

Öğretmeni, Ahmet’e ödevini neden yapmadığını sorduğunda, Ahmet utançla başını bir kez daha önüne eğdi ve dürüstçe bilgisayar oyunu oynamaya daldığını itiraf etti. Öğretmeni bir an sessiz kaldıktan sonra Ahmet’le sakin bir şekilde konuştu. “Ahmet, herkes hata yapabilir. Önemli olan bu hatadan ders çıkarmaktır. Ödevlerin, sorumluluklarının bir parçasıdır ve bu sorumluluğu yerine getirmek senin için önemlidir. Sana kızacağımı düşünüyor olmana rağmen dürtçe olayı ifade etmiş olman çok önemli ve çok güzel bir davranış,” dedi.

Ahmet, öğretmeninin sözlerini içine sindirdi. Kendisine olan güveni sarsılmış olsa da, hatalarından ders çıkarmaya karar verdi. Öğretmeni, Ahmet’e ödevini tamamlayabileceği bir ek süre verdi ve ona dürüstlüğünden dolayı desteğini sundu. 

Ahmet, öğretmeninin de yardımıyla ödevini hızla tamamladı. Oyun oynamak elbette çocuklar için önemliydi, ama Ahmet, bu olayla önceliklerini belirlemeyi öğrenmişti. İlerleyen süreçler içerisinde kendisine verilen sorumlulukları zamanında yerine getirmek için daha fazla özveri ve gayret göstermeye başladı. 

Bu deneyim, Ahmet’in hayatında bir dönüm noktası oldu. Lise yıllarında, ödevlerini zamanında yapmanın ve sorumluluklarını yerine getirmenin önemini daha da iyi kavradı. Hatalarının onu hayattan geri tutmaması gerektiğini öğrendi ve herkesin her zaman ikinci, üçüncü belki de dördüncü bir şansı hak ettiğini fark etti.

 

Mustafa AYYÜREK

Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit. Ut elit tellus, luctus nec ullamcorper mattis, pulvinar dapibus leo.

  • İlişkili Olduğu Yazılar

    On Üç Dakikanın Laneti

    On Üç Dakikanın Laneti  Hu… Hu… Üç kere, beş kere, yedi kere hu! İçinden bir hüzün göğe doğru yükselen çatlak, keskin bir ses gibi yükseldi. Rüzgârla sallanan yaprakların, pencere deliğinden…

    Şirazesi Bozuk Terazi

    Şirazesi Bozuk Terazi Köyün ortasında, viraneye dönmüş duvarlarıyla zamana direnen çok eski bir bakkal vardı. Tabelası solmuş olan bu bakkalı ilk gününden beri çalıştıran kişi Rafet Bey’di. Köylü öyle uzun…

    Bir yanıt yazın

    E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir